I.Ahmet’in Mahfiruz Haseki
Sultandan olma oğlu olan II.Osman, 1618 yılında amcası I.Mustafa’nın tahttan
indirilmesi üzerine 14 yaşında tahta çıkarıldı. İyi derecede Arapça, Farsça,
İtalyanca, Yunanca ve Latince biliyordu.
Tahta çıkar çıkmaz devlet erkânı
içindeki üst düzey yetkilileri değiştirmiş, müderris ve kadıların atama
yetkilerini şeyhülislamdan almıştır.
Yeniçerilerin başına buyruk
hareketlerini önlemek için çalışmalar yapmışsa da, yeniçeri ocağının
lağvedilmediği takdirde düzelmeyeceğini öngörmüş bu fikrini sadrazam ve
vezirleriyle paylaşmıştır.
1621 yılında Gösterişli bir
şekilde Polonya üzerine sefere çıkan Genç Osman, I.Ahmet’in Kösem Sultan’dan
doğma kardeşi Şehzade Mehmed’i, yokluğunda tahta geçer korkusuyla öldürtmüştür.
Şehzade Mehmed’de kendisine “Osman, Allah’tan dilerim ki ömrün berbad olsun! Beni
hayatımdan mahrum ettin, inşallah sen de saltanat süremeyesin” diye bedduada bulunmuştur.
Hotin kalesini kuşatmışsa da alamadan İstanbul’a dönen Genç Osman,
başarısızlığın nedenini yeniçerilere bağlamış. Zaten takıntı haline getirdiği
yeniçeri ocağını kaldırma planlarına hız vermiştir. Bu süre zarfında Saray
dışına çıkıp, yeniçeri dövüp hançerlediği de olmuştur.
Genç Osman’ın tahttan indirilmesi
Naima’nın “İbretnüma” eserinde şöyle anlatılmaktadır.
Bunların üzerine kin ve nefretle
dolan Yeniçeriler, Saray içinden de buldukları destekle I.Mustafa’yı tekrardan
tahta çıkarıp Genç Osman’ı yakalayarak Orta Camii’ye götürmek üzere yola
koyulmuşlardı.
Yolda daha önce meyhanelerini
kapattığı esnaftan sultana karşı ağır sözler işitiliyor, fiziki şiddet
uygulayanlar oluyordu. Orta Camii ’ye getirip bir köşeye oturttular. İsyancılara
pencereden seslenmek istediğini söyledi. Müsaade ettiler. Başını dışarı çıkarıp
“Ağalarım, yeniçerim, sipahilerim beni buraya böyle getireceğinize yolda tüfekle
vursaydınız daha iyiydi.”
Bir münafık sözü ile hata ettim affedin. Beni istemez misiniz?” diyerek adeta yalvardı. Asiler hep bir ağızdan “Seni istemeyiz ama ölmene de razı değiliz” deyince Genç Osman’ın dizlerinde derman kalmadı tekrar içeriye girdi. Bu arada Sultan Mustafa ve validesi Topkapı Sarayı’na götürülüyordu. Cülus merasimi için hazırlıklar yapılacaktı. Ocak ağaları Genç Osman’ı pazar arabasına bindirip Yedikule zindanlarına götürdü. Pazar arabası üzerinde türlü hakaretlere maruz kalan Genç Osman’ın üzerinde ince beyaz bir elbiseden başka bir şey yoktu. Kafasındaki sarığı bile kendisinin durumuna acıyan bir yeniçerinin sarığıydı.
Bir münafık sözü ile hata ettim affedin. Beni istemez misiniz?” diyerek adeta yalvardı. Asiler hep bir ağızdan “Seni istemeyiz ama ölmene de razı değiliz” deyince Genç Osman’ın dizlerinde derman kalmadı tekrar içeriye girdi. Bu arada Sultan Mustafa ve validesi Topkapı Sarayı’na götürülüyordu. Cülus merasimi için hazırlıklar yapılacaktı. Ocak ağaları Genç Osman’ı pazar arabasına bindirip Yedikule zindanlarına götürdü. Pazar arabası üzerinde türlü hakaretlere maruz kalan Genç Osman’ın üzerinde ince beyaz bir elbiseden başka bir şey yoktu. Kafasındaki sarığı bile kendisinin durumuna acıyan bir yeniçerinin sarığıydı.
Geceyarısı cebecibaşı ve adamları
zindana geldi. Genç Osman’ı boğup müjdeli haberi yeni padişaha vermek
istiyorlardı. Genç Osman hayâlarından sıkılarak etkisizleştirildi. Vücuduna
uygulanan türlü işkencelerle boğularak öldürüldü. Cenazesi sabah ezanıyla
saraya getirilen Genç Osman’ın naaşı Babası I. Ahmet Türbesi’ne gömüldü.
Boğulma esnasında kendisine
tecavüz edildiği gibi bir rivayet olsa da geçmiş kaynaklarda böyle bir bilgi
yoktur.
Ayrıca günümüzde Genç Osman’la
ilgili yanlış bilinen bir konu daha vardır. Genç Osman Marşının yazıldığı
kişiyle padişah olan Genç Osman aynı kişi değildir. Yiğitlikleri ile bilinen
Genç Osman, Osmanlı ordusunda bir birlik komutanıdır. IV. Murad döneminde
yaşamış ve Bağdat Seferi’nde korkusuzca çarpışmıştır. Bunun üzerine Kayıkçı Kul
Mustafa Genç Osman Marşı’nı yazmıştır.
BLOGGER YORUMLARI
FACEBOOK YORUMLARI